Kutsal Yolculuğun Vazgeçilmez Markası...
arka plan

Nur Dağı - Hira Mağarası - Kur'an'ın İlk Defa İnmeye Başladığı Mübarek Mekan

#Hira Mağarası  #Hira Mağarası'nın Hikayesi ve  İlk Vahiy  #Konu ile ilgili dikkatinizi çekebilecek diğer yazılar:

Hira mağarası - Nur Dağı - Mekke Gezilecek Yerler - Mekke'de Bulunan Kutsal Mekanlar

 

Hira Mağarası 

Hira Mağarası  Müslümanlık ve İslam dini için temel taşı olan bir yerdir. Hira Mağarası hikayesi, Hz. Muhammed'e peygamberlik müjdesinin verilmesini ve kutsal kitabımız Kur'an'ın bizlere nasıl ulaştığını anlatır. Mekke'de bulunan kutsal mekanlar yazımızda da yer verdiğimiz Hira Mağarası'na, bu içeriğimizde Peygamberimizin hayatını da ele alarak bakacağız. 

Hira Mağarası dini anlamda çok bilinen bir yer olsa da, konum olarak nerede olduğu zaman zaman karıştırılan bir konudur. Bu nedenle kimi zamanlar  "Hira Mağarası nerede?" sorusu duyulmaktadır. 

Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.) daha dünyaya gelmeden iki ay önce babası Abdullah, Medine'de dayılarının yanında vefat etmişti. Böylece o, dünyaya yetim olarak gelmiş ve babasını görmek kendisine nasip olmamıştı.

Muhammed (A.S.) altı yaşına geldiğinde Annesi Amine ile beraber Medine'ye gitti ve babasının kabrini ziyaret etti. Annesi ile birlikte Mekke'ye dönmek üzere yola çıktılar. Ebva köyüne vardıkları zaman Amine burada hastalandı. Yanına oturttuğu biricik yavrusu Muhammed şefkatle öptü, öptü ve hasretle bağrına basarak okşadı. Amine öleceğini ve bakmağa doyamadığı biricik oğlundan ayrılacağını hissetti. Bu sebeple bir daha dünya gözüyle göremeyeceği oğlunun yüzüne bakarak şunları söyledi:

"Her yeni eskiyecek,

Her yaşayan ölecek, ve her şey yok olacaktır.

Ben de öleceğim, fakat gam yemem, çünkü temiz bir çocuk doğurdum. Dünyaya büyük ve hayırlı bir varlık bırakıyorum."

Bu sözlerden sonra Âmine gözlerini hayata yumdu ve orada defnedildi. Annesi ile birlikte Mekke'den yola çıkan Muhammed, biricik anne sini de kaybetmenin üzüntüsü içinde hizmetçileri Ümmü Eyyem İle birlikte Mekke'ye döndü.

Peygamberimiz, yıllarca sonra Hudeybiye seferi sırasında Ebva'dan geçerken annesinin kabrini ziyaret ederek onu düzeltmiş ve kabrin başında üzüntüsünden ağlamıştı. Onun ağladığını gören ashap da ağlamışlar ve Peygamberimize niçin ağladığını sormuşlardı.

Bunun üzerine Peygamberimiz: "Annemin benim hakkımda şefkat ve merhametini düşündüm de ağladım" diye cevap vermişti.

Böylece hem baba, hem de anneden öksüz kalan Muhammed (A.S.) önce dedesi Abdulmuttalibin yanında, onun ölümünden sonra da amcası Ebu Talib'in himayesinde büyüdü.

Hira Mağarası'nın Hikayesi ve  İlk Vahiy 

Kırk yaşına gelince yanına azığını alarak gürültüden uzak sakin bir yer olan Mekke yakınlarındaki Nur Dağı'ndaki mağaraya çekilir, burada günlerce kalır, Allah’ın büyüklüğünü düşünürdü. (Bu dağın o zamanki adı Hira Dağı idi.) Azığı tükenince evine döner, bir süre sonra yine oraya giderdi. Burada dünya meşgalesinden uzak tefekkürle geçirilen günler, yaklaşmakta olan büyük bir göreve ruhen hazırlık safhası idi. Yüce Allah onu insanlığın kurtuluşu için üstleneceği peygamberlik görevine hazırlıyordu.

Hz. Muhammed, evine dönerken geçtiği yerlerde her taşın ve ağacın kendisine, "Esselâmü Aleyke Ya Resûlellâh = selâm sana ey Allah'ın Resûlü" diye selâm verdiğini duyuyordu.

610 yılının Ramazan ayında bir Pazartesi gecesi yine Nur Dağı'ndaki mağaraya çekilerek tefekküre dalmış ve bütün varlığıyla Yüce Allah'a yönelmişti.

Cebrail (A.S) Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirecek ve onun insanlığın kurtuluşu için son peygamber olarak görevlendirildiğini edecekti. tebliğ

İşte tam bu sırada, Allah ile peygamberleri arasında elçilik görevi yapan melek Cebrail (A.S.) kendisine göründü ve:

"Oku" dedi.

Hz. Muhammed (A.S.) "Ben okuma bilmem." dedi. 

Cebrail (A.S.) ikinci defa:

“Oku" dedi.

Hz. Muhammed (A.S.) yine:

"Ben okuma bilmem”" dedi.

Cebrail (A.S.) üçüncü defa: "Oku" deyince Hz. Muhammed (A.S.)

"Ne okuyayım" diye sordu.

Bunun üzerine Cebrail (A.S.) Kur'an-ı Kerim de Alak Sûresinin başında yer alan şu anlamdaki ayetleri bildirdi:

"Yaratan Rabbinin adıyla oku.

O, insanı kan pıhtısından yarattı. Oku, Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten odur. İnsana bilmediğini O öğretti."

Böylece Hz. Muhammed'e ilk vahiy gelmiş, Kur'an ayetleri inmeye başlamıştı. Daha sonra Melek:

"Ey Muhammed sen Allah'ın Resûlüsün, ben de Cebrail'im" diyerek O'na peygamber olduğunu tebliğ etti.

Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in ilk defa yeryüzüne inmeye başladığı, Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'a peygamberlik görevinin verildiği ve cihanı aydınlatan İslâm güneşinin doğma ya başladığı yer, işte bu Nur Dağı'dır. Hira Mağarası isminden dolayı zaman zaman burası Hira Dağı olarak anılsa da, asıl ismi Nur Dağıdır. 

Yaratılmışların en faziletlisi ve Allah'ın en sevgili kulu Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ı sinesinde ağırlama şerefini taşıyan, taşı ve toprağı ile ilâhî tecellilere sahne olan bu mübarek dağın ve Hira Mağarası'nın, İslâm tarihinde büyük bir önemi, müslümanlar için de apayrı bir değeri vardır.

Konu ile ilgili dikkatinizi çekebilecek diğer yazılar:

Mekkede Gezilecek Yerler - Kutsal Mekanlar İçin Tıklayınız

Medinede Gezilecek Yerler- Kutsal Mekanlar İçin Tıklayınız 

Peygamberimizin Doğduğu Ev yazısı için Tıklayınız

Mina - Mina Dağı yazısı için Tıklayınız



Diyanet logoTursab logo