Kutsal Yolculuğun Vazgeçilmez Markası...
arka plan

Koronanın Şifası Kur'an'da Mı? Şuara 80. Ayet

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi…

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…

Kanuni Sultan Süleyman

 

   Bir hastalık geçirdiğimizde şifayı elbette bilimde ve modern tıpta, modern eczacılıkta arayacağız. Bilimin ve modern tıbbın çözüm önerileriyle o hastalığı tedavi edeceğiz.

Bu işin maddi boyutu. Maddi, bilimsel, biyolojik ve tıbbi çözüm yolu. Modern tıp ve modern eczacılık, hastalıkların tedavisinde ilk akla gelen yöntem.

Konuya bir de manevi yönden bakmaya çalışalım.

Allah’ın varlığı şifadır: Her dinden, her milletten, her yaştan insana madem ki şifa veriliyor. Şifayı veren Allah’tır. Allah, şifanın, devanın, sağlığın kaynağıdır. İnsan bu gerçeği bilse de, bilmese de, Allah, şifanın kaynağıdır. Her türlü ilacı, molekülü, elementi, şifayı, devayı yaratan Allah… 

Salatullah selamullah…

Her dertlere derman Allah…

Allah’a iman etmek, İslamiyet şifadır: İnsan, Allah’a iman etmekle, İslamiyet’i kabul etmekle, İslamiyet’i yaşamaya çalışmakla, maddi ve manevi pek çok hastalıklarına şifa bulmuş demektir. İman nuru başka şeylere benzemiyor. Üstad Bediüzzaman, konuyu bütün boyutlarıyla işlemiş.

Sünnet-i Seniyye şifadır: Fahr-i Kâinat Efendimiz’in (asm) hayat tarzını kendimize rehber edinmek, onun gibi yaşamaya gayret etmek, şifanın ta kendisidir. Sofradan doymadan kalkmak, temizlik kurallarına tam olarak uymak, haftada iki gün oruç tutmak hem sünnettir, hem de şifa… Konunun meraklıları Bediüzzaman’ın ve Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerini okuyabilirler.

Kur’ân-ı Kerim şifadır: Kur’ân-ı Kerim’i dinlemek, okumak… Kur’an-ı Kerim tilaveti, kıraatı, tertil üzere okunması şifadır. Kur’an-ı Kerim’in emirlerine uymak, yasaklarından sakınmak şifa… Kur’ân… Bilinmez dertlere deva, bilinmez dertlere şifa… Bu alana adım atmak için ilk olarak Kur’ân-ı Kerim tefsirlerini okumak gerekir. Kur’ân-ı Kerim’i yaşamaksa en mühim mesele. Merak edenler Üstad Bediüzzzaman’ın Risale-i Nur Külliyatını ve Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerini okusunlar.

Zekât-Sadaka-İnfak şifadır: Sadece Allah için paylaşmak, ihtiyaç sahiplerini maddi-manevi-insani anlamda görüp gözetmek… Bu son derece geniş bir konu. Hepimiz biliriz, az sadaka çok belayı def eder. Karşılıksız iyilik yapmak, maddi-manevi iyilikler yapmak, aramak sormak, yol yordam öğretmek, işsize iş bulmak, mesleki katkı sağlamak… İhtiyaç sahibi olsun olmasın, yemek yedirmek… Eğitimde yardım etmek, yöntem önermek… Hepsi deva, hepsi şifa… Burada asıl şifa bulan, zekât veren, sadaka veren, infak eden, paylaşan, karşılıksız iyilikler yapan kişi elbette. Konuyu sadece ihtiyaç sahipleriyle sınırlandırmamak gerekir. Asıl ihtiyaç sahibi, gerçek ihtiyaç sahibi, iyilik yapılandan ziyade, iyilik yapandır.    

Diyelim ki ihtiyaç sahibi kimse yok. O zaman iyilik yapmayacak mıyız? Zekât, sadaka vermeyecek miyiz? İnfak etmeyecek miyiz? Paylaşmayacak mıyız? Asıl ihtiyaç sahibi kim? Ömür sona yaklaşmışsa, ne yapmak, nasıl yapmak gerekir?

Konunun ayrıntıları Riyazüs Salihin isimli hadis kitabında ve Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerinde var.

Ramazan ayı şifadır: Bu mübarek ayda hem insan, hem hayat, hem de dünya öylesine güzel bir değişime uğrar ki… Yaşayıp görüyoruz. On bir ay boyunca yorulan vücut, bu ayda ibadet niyetiyle belli vakitlerde aç kalınca elbette şifa bulmuş oluyor. Bağışıklık sisteminin oruçla güçlendiğini pek çok hekim söylüyor. Merak edenler Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerini okuyabilirler.

Gusül, abdest, namaz, ibadet şifadır: Bütün bunlar, insanın temizliği ibadet niyetiyle yapmasına sebep oluyor. Temizlik, sağlık ve şifadır elbette… Bütün ibadetler, bilhassa namaz, hem beden hem de manevi kalp için, huzur için, şifa için son derece temel esaslar… Konuyu merak edenler, Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerini okusunlar.

İslamiyet’in tebliği, temsili şifadır: İlâ-yı kelimetullah, yani Allah’ın bütün dünyaya anlatılması şifadır. Doğru İslamiyet’in ve İslamiyet’e layık doğruluğun anlatılması, yaşanması şifa… İslamiyet’in olmadığı bir dünya nasıl olurdu? Öyle bir dünyada yaşanabilir miydi?

Fatiha-İhlas sureleri, Ayetül Kürsi şifadır: Bunlarla ilgili pek çok hadisler var. Alimlerden gelen tavsiyeler, rivayetler, yaşanmış örnekler var. Evet, maddi manevi dertlerine deva arayanlar, bir de Fatiha ve İhlas surelerini okumayı deneyebilirler. Ayetül Kürsi okuyabilirler.

Teheccüd namazı şifadır: Gecenin bir vaktinde kalkıp namaz kılmanın hastalıklara şifa olduğuna dair hadisler var. Merak edenler araştırıp öğrenebilirler.

Manevi ders ve sohbet mekânlarında bulunmak şifadır: Bilhassa Anadolu’da yüzyıllardır Mesnevi, Ahmediye, Muhammediye, Hadis, Siyer ve Tefsir kitapları okunur. Bir kişi okur, diğerleri dinler. Bu ise kelimenin tam anlamıyla şifadır, devadır.

Esma-i Hüsna şifadır: Rabbimizin isimlerinin okunması, öğrenilmesi, ezberlenmesi, anlaşılması şifadır. Merak edenler Cevşen, Celcelutiye, Sekine isimli duaları okuyabilirler. Bu konuda Üstad Bediüzzaman, Risale-i Nur Külliyatında yeterli açıklamaları yapmış.

Salatü Selam, Salavat okumak şifadır: Evet, İki Cihan Güneşi Fahr-i Kâinat Efendimize (asm) salavat okumak, nice dertlerimize deva… Nice hastalıklarımıza şifa… Adı güzel kendi güzel Muhammed (asm)…

Arayı arayı bulsam izini…

İzinin tozuna sürsem yüzümü…

Dua etmek şifadır: Günün veya gecenin herhangi bir saatinde Allah’a yalvarmak şifadır. Dua şifanın ta kendisidir. Elbette duada samimiyet ve süreklilik son derece önemli. Edep ve adap önemli. Abdest ve usûl önemli. Vakit ve niyet önemli. Mübarek günler ve geceler önemli. Konunun ayrıntıları Üstad Bediüzzaman’ın eserlerinde anlatılmış.

Dua istemek şifadır: Duasının kabul olacağını düşündüğümüz insanlardan dua istemek şifadır. Anne baba duası, Allah dostlarının duası, bizi sevenlerin duası, sevdiklerimizin duası…

Kâinat kitabını okumak şifadır: Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak, bir deniz kıyısında, bir ormanda veya çiçeklerin olduğu güzel bir mekânda, bir yaylada Rabbimizin sanat şaheserlerini izlemek, tefekkür etmek şifadır. Şu çiçeği, şu yaprağı, şu ağacı Rabbim ne güzel yaratmış, diyebilmek. O çiçekte, o yaprakta, o ağaçta tecelli eden ilahi isimleri okumak. Bu çiçeğe bu kokuyu, bu şekli, bu rengi veren hangi Sanatkâr? Yâ Mülevvin… Yâ Musavvir… Yâ Mukaddir… Yâ Latif… Yâ Rezzak… 

Dağlar ile taşlar ile

Çağırayım Mevlam seni…

Seherlerde kuşlar ile

Çağırayım Mevlam seni…

Hacca ve umreye gitmek şifadır: Ömürde bir defa hacca gitmek veya zaman zaman umreye gitmek şifadır. Fahr-i Kâinat Efendimiz’in (asm) yaşadığı mekânları görmek, oralardaki manevi havayı teneffüs etmek… Onun hatıralarını yâd etmek… İman, İslamiyet ve tevhidi yeniden idrak etmek… Gerçek derman, gerçek şifa.

Pandemi’nin sona ermesi ve seyahatlerin serbest olması duasıyla.

Camiler-mescitler şifadır: Her ne kadar koronavirüs sebebiyle şimdilerde gidemesek bile… Bir gün bu salgının bitmesiyle birlikte Cuma namazlarında, vakit namazlarında müminlerle bir arada ibadet etmek şifadır. Bu konuda elbette Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği bütün kurallara uymak zorundayız.

Seyahat etmek şifadır: Tebdil-i mekânda ferahlık vardır. Son yıllarda yaşadığımız maddi manevi hastalıklarda hep aynı mekânda yaşamanın etkisi olsa gerek. Hayata yıllar boyu aynı şehirden, aynı evden, aynı açıdan bakmak zorunda değiliz. Zaman zaman seyahat edebiliriz. Koronavirüsten dolayı konulan sınırlamaların bir an önce kalkması en büyük dileğimiz.

Hastalığın kendisi de aslında şifadır: Bir hastalık ki, insanı çare aramaya, deva aramaya, şifa aramaya yöneltiyorsa… Bir hastalık ki, insanı arayışa, araştırmaya, öğrenmeye yöneltiyorsa… Bir hastalık ki, insanı soru sormaya yöneltiyorsa… Bir hastalık ki, insanı Yaratan’ı aramaya, Yaratan’a ibadet etmeye yöneltiyorsa, Yaratan’a yaklaştırıyorsa… O hastalık, dert değil, dermandır. Rabbimizin bir isminin de “Şâfi” olduğunu, “Şifa Veren”, “Şifa Yaratan” olduğunu hep hatırlayalım.

Maddi manevi dertlerimize şifa ve deva konuları Üstad Bediüzzaman’ın Risale-i Nur Külliyatı’nda ve Onk. Dr. Haluk Nurbaki’nin eserlerinde işlenmiş. Merak edenlere tavsiye ediyorum.

Bugünün dünyasında modern tıbbın-eczacılığın imkânları hakikaten takdire değer. Bugün uygulanan pek çok tanı-tedavi yöntemi vesilesiyle 40-50 yıl önce tedavi edilemeyen nice hastalıklar tedavi edilebiliyor. İşte bunun için Allah’a şükretmek gerekir.

Koronavirüs-Pandemi ortaya çıktığından bugüne Sağlık Bakanlığımızın aldığı önlemler, yaptığı uyarılar başarıya ulaştı. Pandeminin tam anlamıyla sona ermesi için sabırlı olmak, kurallara uymak gerekiyor. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın şahsında bütün sağlık çalışanlarını tebrik ediyorum, hepsine teşekkür ediyorum. Sağlık sistemimiz bütün dünyaya model olabilecek bir seviyede.

 

 

 

 



Diyanet logoTursab logo